Turkish-Israeli Relations

Articles

Anlatamadık..

Author: Sedat Sertoglu

Published in Sabah - October 20, 2000

Sadece biz de değil, Amerikan yönetiminin tüm ilgili birimleri ve güçlü Yahudi lobisi de anlatamadı.. Ve Hastert, bir gece yarısı sonrası operasyonu ile Ermeni Tasarısı'nı, Temsilciler Meclisi'nin gündemine soktu..

Şimdi Meclis bu tasarıyı oylayacak.. Ve bize ulaşan haberlere göre kabul edilme olasılığı yüksek.. Peki sonra?

İşte işin can alıcı noktası bu.. Bu sorunun cevabı pek çok şeyin bundan böyle nasıl gideceğini ortaya çıkartacak..

Washington'da iken bizim lobimizi yapmakla görevli olan Livingston ve Solarz ile kahvaltı ettim.. Bana bu konuda yaptıkları girişimleri tek tek anlattılar.. Dinledim.. Bu ikiliyi tamamlayan üçüncü isim olan Solomon'un hastalanması da aleyhimize bir faktör olarak ortaya çıktı Washington'da..

Şimdi Ankara bu karara karşı bir misillemeyi gündeme taşımak zorunda.. Öncelikle bu kararın ABD yönetimini bağlayıcı bir yanı yok.. Ve karar gündeme, Beyaz Saray, Dışişleri ve Savunma Bakanlığı ile istihbarat örgütlerinin karşı çıkmasına rağmen alındı..

Bu gerçeklerden yola çıkarsak, tepkimizi öncelikle ABD yönetimine değil, bunu destekleyen Ermenistan Cumhuriyeti'nin yönetimine, uzun süre suskun kalan ve ülkemize milyarlarca liralık silah satmaya hazırlanan Amerikan şirketlerine yöneltmemiz gerekiyor gibimize geliyor..

Elmalarla armutları birbirine karıştırmadan yapalım ne yapacaksak...

Türkiye'nin ABD yönetimi ile arasının bozulmasının, kimlerin, hangi ülkelerin işine ve de ne oranda yarayacağını düşünelim.. Ve, daha önce de belirttiğimiz gibi "Kendimizi ayağımızdan vurmayalım... Abartılı tepkilerin faydadan çok zarar getireceği gerçeğini unutmayalım..."

Washington'dan yazdığımız yazılarda, bu olayın bir koltuk kavgası yüzünden gündeme geldiğini, Cumhuriyetçilerin Meclis'te çoğunluğu Demokratlara ve dolayısıyla komitelerdeki başkanlıkları Demokratlara vermek istemedikleri için, Demokratların da çoğunluğu alabilmek için. aynı sersemliği gösterip bu tasarıyı desteklemek durumunda olduklarını sizlere duyurmuştuk.. Buna rağmen her iki partiden sağduyu sahibi olan ve sonucun getireceği muhtemel olumsuz gelişmeleri önceden görebilen milletvekilleri tasarı aleyhine konuştu.. Metinde yapabildikleri değişiklikleri yaptılar..

Ve artık inanmak istiyoruz ki, bütün bu olanlardan sonra, Ankara, Washington'da, "Gerçek anlamda güçlü bir Türk lobisi kurmak için harekete geçer.."

Ve bunu yaparken de, gönderilmesi gereken parayı, doğru adreslere gönderir.. Yani doğru adamları seçer.. Bu işlerin nasıl yürütüldüğünü bildiğimiz için de diyoruz ki, bugün başlarsak, gerçek anlamda organize olmamız için 1 yıl kadar bir süre gerekiyor.. Eğer bu konuda ciddi bir iş yapacaksak, 20 milyon dolar gibi bir para gerektiriyor bu örgütlenme ve yapılacak etkinlikler.. Başkaları böyle yaptılar çünkü..

Ondan sonra kurulacak lobi, kendi parasını kendisi bulabilir.. Çünkü, ABD'deki Türkler, ciddi olarak bu işin üzerine gidildiğini görürlerse, o zaman, ama az, ama çok, ellerini ceplerine atacaklardır..

Kabul edilmesi beklenen Ermeni Tasarısı'nın önümde duruyor.. Haksız bir tasarı.. Çünkü tek taraflı.. Bunu, Washington'da ulaşibildiğimiz herkese anlattık..

Keşke baştan başka türlü bir politika izleseydik.. "Tasarıyı ciddiye almamak" da bir tür politika olabilirdi Ankara için.. Ama iç politik nedenlerle, bunun yapılmasının zorluğu da ortada..

Ankara'nın, "ciddi, sağlıklı, Türkiye'nin uzun vadeli çıkarlarını düşenerek, hedefi doğru görebilen bir karar almasını" umit ediyoruz..

Kimsenin de bu konuyu iç politika amacıyla kullanmamasını diliyoruz.. Çünkü bu tür işlerin nereye kadar gidebileceği, sonra belli olmaz.. Bizden hatırlatması...